13 Mart 2019 Çarşamba

GEZİ - 4 ŞİRİNCE


Geçtiğimiz haftalarda İzmir'in şirin mi şirin köylerinden Şirince'ye biraz kafa dinlemeye gittik. 

Çoğunuz biliyorsunuzdur zaten kıyametin kopmayacağı yer olan Şirince'yi ama yine de buralarda dursun istedim bu yazı. :))

Küçücük bir köy Şirince. Taş yolları, güzel evleri, insanın içini huzurla dolduran havasıyla insanı mutlu eden yerlerden biri. 

Hafta sonu fazla kalabalık oluyor o yüzden daha sakin olacağını düşünerek hafta içi gitmiştik ki çok doğru bir karar verdiğimizi dönüş günümüz olan cumartesi günü fark ettik. :) 

4 Mart 2019 Pazartesi

OKUDUKLARIM - 27 AZİZ NESİN/DAMDA DELİ VAR


Geçtiğimiz hafta izindeydim. Hem işten, hem de teknolojiden uzak kalmak istedim. Ne blog ne de diğer sosyal medya hesaplarıyla hiç ilgilenmeden dinlenmeye, kendimi dinlemeye karar vermiştim ki çokta güzel yapmışım. :)

Madem izin bitti, madem hem buralara hem de işe geri döndüm son bitirdiğim kitaplardan birini paylaşayım sizlerle.

Önce kitap hakkında birkaç bilgiyle başlayalım. :)







18 Şubat 2019 Pazartesi

Bİ' KİTAP Bİ' KART

 Merhaba, herkeslere mutlu haftalar. Geçtiğimiz hafta o kadar yoğundum ki fazla paylaşım yapamadım ama fırsat buldukça yazdıklarınızı okudum. :)

Bu da geç kalmış bir yazı olacak ama hiç olmamasından iyidir diye düşündüm. :))

Geçtiğimiz günlerde sevgili incirli kurabiye blogunun sahibesi Zeynep'in düzenlediği bir etkinliğe katılmıştım. "bir kart, bir kitap" etkinliği. Öncelikle Zeynep'e bu güzel etkinlik için çok teşekkür ediyorum. Ben böyle etkinlikleri çok seviyorum. Ülkenin bambaşka yerinde bambaşka bir hayat yaşayan tanımadığın biri için bir şeyler yapmak çok eğlenceli ve hatta heyecanlı geliyor bana. :)

Fotoğraftan da anlaşılacağı üzere bana sevgili sessizkaldım hediye yollamış. Öyle güzel paketlemiş ki bakmaya doyamadım. Emeği için çok teşekkür ediyorum ona :))


15 Şubat 2019 Cuma

DERLEME - 2

Anlatmakla tükenmez insan. 
Anlatmak yeniler insanı, hayatı, yaşamı. 
Anlatmak düşünmekten geçer; düşünmek olgunlaştırır, farklılaştırır. 
Tüketmez, aksine yeni anlamlar katar. 
Bunun yanı sıra yeni bilinmeyenler katar. 
Ama bazen üzer insanı, yalnızlaştırır çünkü. 
Birtakım güzellikler için birtakım fedakârlıklar göstermeli insan. 
Demem o ki; anlatmalı anlayabilenler. 
Anlatmalı ki yeni ufuklar açılsın, anlatmalı ki yeni soluklar ortaya çıksın. 
Hem bilinmez, sarf edilen bir söz belki birilerinin hayatında bir yeni doğuştur. 
Bu yüzden pes etmemeli. 
Bir de, boş verin maddeyi. Çok mu önemli nerede durduğu? 

25 Eylül 2015 Perşembe   02:42

6 Şubat 2019 Çarşamba

MİM - 7 (HANGİSİNİ TERCİH EDERSİN)

Merhaba, bugün çok güzel bir mim okudum ben. Sevgili deeptone'un cevapladığı hangisini tercih edersin mimi. Okurken ne güzel bir mim olmuş diye düşünüyordum, bir de baktım ki beni de mimlemiş deeptone :)

Eh, cevap vermezsem olmaz tabii ki. :)) Hemen başlayalım mime 

  • Hangisini tercih edersin? Uçabilme yeteneğinin olmasını mı yoksa su altında da nefes alabilmeyi mi? Neden?
İkisi de çok cazip gözüküyor ama sanırım uçabilme yeteneğini seçerdim. İstediğim her yere hemencicik gidebilirdim. Hem de pasaport, vize olmadan :) Gerçi yükseklik korkum var ama olsun. 
  • Hangisini tercih edersin? Sonsuza dek etrafının kitaplarla çevrili olmasını mı yoksa evcil hayvanlarla mı? Neden?
Tereddütsüz kitaplaaarrr. Hem hayvanlardan korkarım ki ben. 
  • Hangisini tercih edersin? Büyük ellere sahip olmayı mı yoksa büyük ayaklar mı? Neden?
Hmm.. Sanırım büyük ayaklar isterdim. Daha hızlı yüzebilirdim bu sayede. :)
  • Hangisini tercih edersin? Geriye kalan hayatının tamamında çay içmeyi mi yoksa kahve içmeyi mi? Neden?
İşte bu soru çalışmadığım yerden geldi. İkisini de çok severim ama yine de çayı seçerdim sanırım. Karadenizliyim ne de olsa :)
  • Hangisini tercih edersin? Pilav üstü kuru mu yoksa köfte patates mi? Neden?
Pilavı çok sevmiyorum ki ben. Köfte patatesi tercih ederim. 
  • Hangisini tercih edersin? Sınırsız döner mi yoksa sınırsız kokoreç mi? Neden?
Üff... İkisini de öyle çok severim ki. Seçim yapmak çok zor. :) Döner diyebilirim sanki sanki. 
  • Hangisini tercih edersin? Ölüm saatini bilmeyi mi yoksa nasıl öleceğini bilmeyi mi? (Ölüm tarihini ve ölüm şeklini değiştiremiyorsun.) Neden?
Bu soru da çok zor. İkisini de bilmek kötü aslında ama ille de birini seçmek gerekiyorsa sanırım ölüm saatimi seçerdim. Ne kadar süreye neler sığdırmam gerektiğine ilişkin bir plan bile yapardım belki ardından.
  • Hangisini tercih edersin? 500 yıl gelecekte yaşamayı mı yoksa 500 yıl geçmişte yaşamayı mı? Neden?
Geleceği kim merak etmez ki? Daha gelişmiş teknoloji, daha çılgın bir çağ. Evet merak uyandırıyor ama cezbetmiyor. Kesinlikle geçmişte yaşamak isterdim. 500 yıl çok fazla ama 250-300 yıl öncesinde yaşamak ise hayalim. :)
  • Hangisini tercih edersin? Her yıl yenilenen tek seferlik uluslararası bir uçuş bileti mi yoksa yurt içinde geçerli sınırsız uçak bileti mi? Neden?
Yurtdışında merak ettiğim çoookk yer ama ülkemizde de çok güzel yerler var. Bir yılda tek bir yer görmektense birçok yer görmeyi tercih ederim. 
  • Hangisini tercih edersin? daha çok dinlemeyi mi daha çok konuşmayı mı? Neden?
Her zaman dinlemeyi seçmişimdir. 


10 soruluk bu güzel mime birkaç kişiyi etiketliyorum. Umarım sizde yaparken keyif alırsınız.

Sevgili Okumaya Gel ve incidennotlar mimlendiniz!! :)

29 Ocak 2019 Salı

İZLEDİKLERİM - 8 GATTACA




Son günlerde izlediğim ve oldukça beğendiğim filmlerden biri Gattaca.

Fantastik Bilgim Kurgu kategorisinde 1997 yapımı bir film. 

Yönetmeni de çok sevdiğim Andrew Niccol. Bu yönetmenin diğer filmlerine de bir göz atın derim, gerçekten çok başarılı bir senarist ve yönetmen. 


Spoiler vermeden kısaca filmin konusundan bahsetmeye çalışacağım. Bakalım başarılı olabilecek miyim? :)

25 Ocak 2019 Cuma

DERLEME 1

Merhaba, bugün bir yazı arıyordum ve baya bi' zorlandım. Sonra fark ettim ki birçok yerde yazmış olduğum yazıları var. Acaba orada mı acaba burada mı derken baya bi' oyalandım ve sonuç olarak hoşuma giden, hatırlamak istediğim tüm yazılarımı blogta toplamaya karar verdim. :))

Bu da onlardan biri 25/03/2011 tarihinde yazmışım. Dursun bakalım burada :)


"kendini bilmez insanlara tahammül edemiyorum.

aslında birçok şeye tahammül edemiyorum.


'sabır' denen şeyden ben de yok sanırım. hiç değilse şu sıralar yok.


profesyonel bir yardıma ihtiyacım olduğunu anlamıştım zaten.


ama o kadar üşengecim ki son zamanlarda, profesyonel yardım almaya bile üşeniyorum.


hatta bir hafta sonra olacak sınavıma çalışmaya bile üşeniyorum.


ısrarla neden çalışmıyorum bilmiyorum.


sınav çıkışı 'ya keşke çalışsaydım' diyeceğimi bilmeme rağmen çalışmıyorum.


son gece 'ya keşke birkaç gün önce başlasaydım çalışmaya' diyeceğimi bilmeme rağmen çalışmıyorum.


zaten her şeyi yumurta kapıya dayanınca yaparım.


bu çok kötü bir özellik aslında.


ama onunla yaşamayı öğrendim ben.


zaten eğer öğrenmemiş, alışmamış olsaydım değişmek için çaba sarf ederdim.


aslına bakarsan insanların değişebileceğine pek inanmıyorum.şimdiye dek öyle biriyle karşılaşmadığımdan ondan olsa gerek."

Yine birilerine ya da bir şeylere kızmışım herhalde o zaman :) 
Ve o zamanlar da üşengeçmişim.
Bir sınava girecekmişim ama ne sınavı acaba, hatırlayamıyorum şimdi :)
Bu sıralarda gireceğim sınavlar var aslında, yine çalışmıyorum ve biliyorum ki yine pişman olacağım. Sanırım huylu huyundan vazgeçmiyor. :)
İnsanların değişip değişemeyeceği konusunda da o kadar keskin değilim artık. Bilemiyorum. Gerçekten isterse insan, gerçekten değişmesi gereken bir huyunun olduğunu düşünürse değişebilir belki. Sizce değişebilir mi insan?