OKUDUKLARIM - 15 (YAĞMUR SONRASI)

Günaydın, nasılsınız? Ben bugüne çok zinde ve neşeli başladım, haftanın son günü olmasından kaynaklanıyor olabilir bu durum. :)

Ben kendime her ay için bir bütçe ayırdım, kitaplar için harcayabileceğim bir bütçe. Bu ay olan son kitap alışverişimi de Nadir Kitaptan yaptım. Bu siteyi bilen, alışveriş yapan var mı bilmiyorum ama ben çok seviyorum. Genellikle internet üzerinden kitap almayı sevmem ama Nadir Kitap gerçekten güzel bir site. Aldığım çoğu kitabın eski olması, basım tarihi eski olmasına özen gösteriyorum. Seviyorum eski kitapları okumayı.

Sarah Jio'nun Yağmur Sonrası isimli kitabıyla başladım okumaya. Şimdi birazcık Sarah Jio'dan ve Yağmur Sonrasından bahsedelim.

Daha önce Son Kamelya isimli kitabını okumuştum bu yazarımızın, fena da değildi. Son Kamelya'nın yorumuna bakmak isteyenler için tam olarak burada.

Yazarın okuduğum 2. kitabı bu. Güz Kitap Okuma Şenliği kapsamında edindiğim bir kitap. Demek ki neymiş şenlikler iyi ki varmış :))

29 Ekim'in resmi tatil olmasını fırsat bilerek, evimde elime bir kahve alarak başladım kitabı okumaya. Kitabı öğle saatlerinde okumaya başladım. Hikayesi öyle çok hoşuma gitti ki hiç elimden bırakmak istemedim kitabı. Bir kahve daha, bir sayfa daha, bir bölüm daha derken akşam 7 gibi bir baktım kitap bitivermiş. 

Dediğim gibi güzel bir aşk hikayesi anlatıyor kitap, arasına birazcık da gizem katmışlar. Tamam kabul ediyorum biraz fazla acıklı bir hikayesi var ama nedense benim çok hoşuma gitti. Kimi yerlerde kızarak, kimi yerlerde kendi kendimi yiyerek, kimi yerlerde de duygulanarak okudum. Bir günlük bir masal gibiydi benim için. 

Belki de şu an içinde bulunduğum duygusal dönem nedeniyle sevmişimdir kitabı bilemiyorum :)

Kitabın diline gelince Son Kamelya'da ki gibi sade, akıcı bir dili vardı. Okuyucu yormadan ilerliyordu. Hikaye tamam güzeldi ama bilemiyorum sanki eksik bir şeyler vardı ya da hikayedeki bazı noktalar fazla abartılıydı... Olabilir...

O zaman kitaptan ufak kesitle son veriyorum yazıma;

"Bana sımsıkı sarıl, yaptığın büyünün etkisi geçmeden; Toz pembe bir hayat bu; Beni öptüğünde cennet iç çeker; Ve gözlerim kapalı olsa bile, toz pembe görürüm hayatı; Beni bağrına bastığında, bambaşka bir dünyaya giderim, güllerin çiçek açtığı; Ve sen konuştuğunda, melekler şarkı söyler."