Hem hırçın, hem sıcak güzel memleket. Denizin maviliğinin bittiği noktada yemyeşil ormanların başladığı, ormanların yeşilliğinin bittiği noktada da masmavi çoğu zaman da sisli gökyüzünün başladığı insanı dinginleştiren memleket.
Özel olarak gezilecek bir yere gitmeye gerek yok Karadeniz'de, herhangi bir yaylaya gitmek kâfi. Adım attığınız her yer güzel zaten. :) Birazcık memleket torpili geçmiş olabilirim ama elimde değil objektif olamıyorum. :)
İlla da ben gezilecek turistik yerleri görmek istiyorum derseniz ilk götürüleceğiniz yerlerden biri şüphesiz Uzungöl olur. Uzungöl gerçekten şahane bir yerdi. -di li geçmiş zaman kullanıyorum çünkü o eski bakirliği, o eski tüyler ürperten güzelliği kalmadı ne yazık ki.
Haksızlık etmeyeyim; kalabalık bir şehirde yaşayan, o kargaşaya alışık olanlar için hala çok güzel, hala gidip görülmesi gereken bir yer ama artık her yer betonla kaplı. Sanırım bunda Arap turistlerin sayısındaki artışın da etkisi var. Kafanızı nereye çevirseniz Arap turist görüyorsunuz.
Uzungölün o güzelim bakirliği betondan yapılarla köreltilmiş. Gittikçe, eski halini hatırladıkça içimi bir hüzün kaplıyor açıkçası.
Neyse ki hala el değmemiş güzellikler mevcut. Uzungöl'den yukarıya doğru tırmanınca (yürüyerek zor olur mesafe uzun) yedigöller karşılıyor sizi.
Öyle eşsiz bir doğası var ki...
Yeşilliğin tonları, çayırların huzuru, havanın mükemmelliği derken zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorsunuz. Konaklayabileceğiniz oteller, karnınızı doyurabileceğiniz restoranlar da mevcut. Hatta oralara kadar gitmişken, bu güzel doğaya karşı güzel bir karadeniz pidesi ya da kuymak yemeden dönmek olmaz. :)
Haksızlık etmeyeyim; kalabalık bir şehirde yaşayan, o kargaşaya alışık olanlar için hala çok güzel, hala gidip görülmesi gereken bir yer ama artık her yer betonla kaplı. Sanırım bunda Arap turistlerin sayısındaki artışın da etkisi var. Kafanızı nereye çevirseniz Arap turist görüyorsunuz.
Uzungölün o güzelim bakirliği betondan yapılarla köreltilmiş. Gittikçe, eski halini hatırladıkça içimi bir hüzün kaplıyor açıkçası.
Neyse ki hala el değmemiş güzellikler mevcut. Uzungöl'den yukarıya doğru tırmanınca (yürüyerek zor olur mesafe uzun) yedigöller karşılıyor sizi.
Öyle eşsiz bir doğası var ki...
Demem o ki; Karadeniz can'dır, yaşamdır, nefestir. Kıymeti bilinmelidir.
heeey hiç görmediğim yerler. uzungöl duydumdu aklımda, yedi göl var demekkisi he. iyi bari doğallığı bozulmamış yerler yani de mi insanlar tarafından. kuymak biliyoom yaa peynirli şey. tavada filan. karadeniz pidesi istanbulda vaar :)
YanıtlaSilUzugölün doğallığı bozuldu ama yedigöller tarafına henüz el değmedi şükür. :)
SilBu arada istanbuldaki karadeniz pidesi sayılmaz, karadeniz pidesi karadenizde yenir ;) :)
Bende çok görmek istiyorum ama bakalım nasip. İnşallah bir gün gidebiliriz. Çok teşekkürler :)
YanıtlaSilFırsatın olursa mutlaka git. Öyle güzel yerler ki.. Öyle huzurlu ki..
SilKaradeniz candır. Deeptone'un tavsiyesi ile geldim. Ben de beklerim. Selamlar :))
YanıtlaSilHoş geldin :)
SilMerhaba, blogunuzu ziyarete geldim. Benim blogumu yorum ve ziyaretinizle desteklerseniz sevinirim.
YanıtlaSiltam merak edip gezmek isteyiğim yerlerden karadeniz turu istiyorum ama nasip tabikide :) bu arada deeptone farkıyla sizin blogunuza rast geldim bende bloguma beklerim :)
YanıtlaSilHerkesin içinde bir Karadeniz turu arzusu vardır da genellikle hep ertelenir. Ertelemeyin :)
SilDerin'in sayfasından, deeptone, okudum, haberdar oldum sizden.
YanıtlaSilMerhaba :)
Merhaba, hoş geldin :)
Sil