OKUDUKLARIM - 17 (ATATÜRK'ÜN AŞKI LATİFE)

Yeni bir haftadan taptaze bir günaydın sizlere. Güz okuma şenliği ile birlikte elimdeki kitaplar da bir bir bitiyor. İyi ki katılmışım şenliğe, okumayı pekiştiriyor, hızlandırıyor. Bugünkü kitabımızın  Fatih BAYHAN'ın kaleme aldığı Atatürk'ün Aşkı Latife...

Yayın Evi  : Paradoks Kitap

Arka Kapak Yazısı         

İlk karşılaşma anı mor salkımlı köşkün merdivenlerinde oluyor…
Mustafa Kemal yukarı basamakta, aşağıda ise Latife…
İlk o an…
İşte ilk bakışlar…
Yangının ilk tutuşma vaktidir bu…
Latife'nin, yüreğindeki şaşkınlık, heyecan, şükranla karışık bu duygu selini bastırması mümkün değil. 
Kendisine uzanmış eli görünce, 'öpeyim' diye sarılıyor Latife…
Ama izin yok…
'Küçük Hanım ben el öptürmem, hanımların eli öpülür' diyor Mustafa Kemal… 
Sessizlik sarıyor ruhları ve koyu bir derinlik esir alıyor ikisini de…
Birkaç saniye sonra çözülüyor dilleri…. 
Latife durmadan teşekkür ediyor…. 
Sonra o aşkın izlerini görüyor Mustafa Kemal ve madalyona takılıyor gözleri…
Boynundaki madalyonda kendi resmini taşıdığını görüyor şaşkınlıkla…

Kitap Atatürk ve Latife Hanım'ın tanışmaları, evlilikleri, boşanma süreçlerini anlatıyor. Arada Fikriye Hanım'a değiniyor. 

Kitap Atatürk'ün Latife Hanım'dan boşanma kararı verdiği gece ile başlıyor, sonra tanışmalarından itibaren olayları anlatıyor.

Latife Hanım bilgili, görgülü, açık görüşlü bir insanmış. Atatürk'e zaten hayran olan Latife Hanım işgal döneminde yurtdışından İzmir'e dönüyor. Tesadüf bu ya Atatürk'te o sırada İzmir'e gelir ve Latife Hanımların konağında misafir olurlar. Büyük aşkın ilk filizleri orada ekilir...

Latife Hanım biraz kıskançmış, Atatürk ise oldukça ince düşünceli, nazik bir beyefendi imiş. Kitabı okudukça sanki Atatürk Latife Hanım'ın baskısında kalmış gibi hissettim hep. 

Öte yandan Fikriye Hanım'dan da bahsediyor kitap. Fikriye Hanım'ın Atatürk'ün köşkünün  önünde öldürüldüğünü yazıyor kitap, ben intihar etti diye biliyordum o yüzden şaşırdım. İşin aslı nasıldır bilemiyorum ama Atatürk'e böyle güzel bir aşkla bağlı olan Fikriye Hanım için üzüldüm ben en çok.

Neyse efendim, su gibi gelip geçti kitap. Atatürk'ün başka bir yüzünü görmüş oldum bu kitap sayesinde.