7 Temmuz 2015 Salı

BU DA BÖYLE BİR GÜN

Yazıyı okumaya başlamadan önce ufak bir uyarı geçeyim. Fazlaca kişisel ve sıkıcı bir yazı olacak sanırım, şimdiden bilin istedim.

Uyarımı yapıp içimi rahatlattığıma göre başlayabilirim. :)

İşyerinden bir arkadaşla aramızda ufak bir sorun yaşandı bugün. Değer verdiğim bir arkadaş olduğu için fazlaca üzüldüm. Haklı olduğumu bilmeme rağmen sürekli olarak kendimi sakinleştirmeye, bir adım atmaya çalıştım ama arkadaş buna rağmen böyle bir triplere girince iyice moralim bozuldu.

Hani bazen olur ya haklısınızdır ama karşınızdaki kişi ısrarla kendi bildiğinin/sandığının doğru olduğunu düşünür fakat sen biliyorsundur ne duyduğunu ya da ne duymadığını, ne gördüğünü ya da ne görmediğini. Neyi kime nasıl ispatlarsın ki?

Anlayacağınız tüm günüm pek bir keyifsizdi. İçimde hep bir ağlama isteğiyle dolaştım ama ağlamadım merak etmeyin. :)

Gün boyu kendime hakim oldum ve yol boyu. Toplu taşıma aracından inip yalnız kalmayı başarabildiğim an özgür bıraktım tüm hüznümü dolayısıyla gözyaşlarımı. Ağlaya ağlaya gittim bir parka oturdum. Biraz sakinleşeyim istedim. Çocukları izledim, spor yapmaya gelmiş teyzeleri izledim. Sonra bir kedi gördüm. Toprağı eşeliyordu. dikkatimi çekti. Ne yapıyor ki acaba bu dememe kalmadan sevgili kedi açtığı çukura tuvaletini yapmaya başladı. Vay anasını dedim içimden. Tuvalet ihtiyacını gideren duyarlı kedi bir de açtığı çukuru kapatmaz mı? Yapmayın dedim, hayvan deyip geçmeyin. Bir tarafta böyle hayvanlar bir tarafta böyle insanlar.Ne yaman çelişki...

Kendimi biraz daha sakin hissettiğim an kalktım parktan, doğru eve ama hüzün bir kez çöreklendi ya içime kalkmaz kolay kolay...

Demem o ki, kırmasın kimse kimseyi ve kırılmasın insanlar bu kadar çabuk. Sıradan insanların yaptıklarına gülüp geçilebilir ama değer verilenlerin yaptıkları oturuyor insanın içine koca bir taş gibi. Düğüm düğüm oluyorsun sonra. 

Neyse efendim, bu da tarihe böyle bir not olarak düşsün. 

İÇ DÖKÜŞ - 14



Bizi birbirimizden ayıran şeyler ne şu hayatta? Bunca ayrımcılığa sebep olan şey ne? Bunca kine, nefrete neden olay şey ne söylesene?
Niçin?
Neden bir arada yaşayamıyoruz? Neden birlikte ve mutlu olamıyoruz?
Neden birbirimizin canını yakmak için bu denli çaba gösteriyoruz? Neden kalbimi kırmak için can atıyorsun?
Bir de senin için akmasaydı şu gözyaşları... 
Oysa ki silen olmalıydın sen, akıtan değil.
Öpen olmalıydın parçalayan değil.
Seven olmalıydın inciten değil.