3 Eylül 2014 Çarşamba

OKUDUKLARIM - 10

Bir haftayı daha ortalamış olmanın haklı sevinci ile hepinize aydın bir gün diliyorum. :) Okumayı en sevdiğim yazılar kitap yazıları, yazmayı en sevdiğim yazılar kitap yazıları. Ancak bir kitap hakkındaki yorumumu yazarken, kitap hakkında detaya girmemeye özen gösteriyorum. Kitap hakkında gereğinden fazla bilgi verince sanki okuyacak kişi için tüm büyüsü bozulacakmış gibi hissediyorum. Ben kitap yorumu okurken de buna dikkat ediyorum, eğer fazlaca kitabın içeriğinden bahsediliyorsa hemen kapatıyorum.

En taze bitirdiğim kitaptan bahsedeceğim bugün. Emrah SERBES - Deliduman

Emrah Serbes zekasına hayran olduğum en sevdiğim yazarlardan. Yazılarını seviyorum. Afilli Filintalarda okumaya başlamıştım ilk Emrah Serbes'i. Okudukça, sevdikçe ben bu adamın kitaplarını da okumalıyım diyerek kitaplarını okumaya başladım.

Deliduman da sert bir dil kullanmış yazar. Bolca argo ve küfür içeriyor kitap. İnternette okuduğum yorumlardan, özellikle instagramda okuduğum yorumlardan kitaptaki argo ve küfürlerin okuyucuları rahatsız ettiğini gördüm. Ben kendi hayatımda küfür ya da argo kullanmam ancak Emrah Serbes'in kitabında kullanması beni hiç rahatsız etmedi. Zaten küfür ya da argo kelimelerin dilin kurtulması gereken ögeler olduğunu kesinlikle düşünüyorum. Bunlar hayatın içinde var olan söylemlerken kitaplarda da yer alabilir. Tabii çok naif bir insanın sadece sert olmak adına küfürle söylemlerde bulunursa kitaplarında bunu yapay bulurum. Emrah Serbes'i okuyup, tanıyınca bu kadar göze batmıyor, bence :)



Kitap iki kardeş arasında geçiyor ve bu durum benim çok hoşuma gitti. Yer yer duygusal bölümlere, yer yer de ciddi anlamda komik yerlere rastlayabilirsiniz. Yani ne ciddiyetsiz bir kitap ne de dram içinde boğulacağınız bir kitap. İkisinin arasında çok hoş bir yerde.

Ayrıca kitapta gezi olayları da anlatılmış. Şimdiye kadar gezi olayları ile ilgili anlatılan, yazılan şeylerden çok farklı bir gözle anlatılmış.

Sadece biraz çat diye bitmiş gibi geldi kitap bana. Sanki çok aceleyle bitirilmiş gibi.



Demem o ki okuyun efendim. Okuyun ve okutun. Öyle ince yerlere değinmiş ki yazar o noktaları atlamadan okuyun.

Kitaptan birkaç bölümle sizleri başbaşa bırakıyorum :))

'aile kurumuna karşıyım çünkü sonunda hep mutsuzluk var. mutsuzluğa da karşıyım çünkü sonunda bir boka yaramıyor.'


'ömrümüzü yaptığımız yanlışlardan geri dönmekle harcamıştık ama hayatı hala ilerlenecek bir şey olarak görüyorduk. insandık çünkü biz, budalaca zaferlerimiz vardı hiçbir işe yaramayan ve bilgece yenilgilerimiz vardı bizi birbirimize daha sıkı bağlayan, umutsuzca kederle bağlayan bizi birbirimize. kendi içimizde sessiz ve korkunç mücadeleler vermiştik, kendi iç savaşlarımızın gazisiydik hepimiz, kendimize yenilip kabul etmiştik kendimizi ve kendimize boyun eğmiştik ve şimdi kimseye boyun eğmeyecektik!'


"'caglar' diye seslendi arkamdan kiz kardeşim. dönüp baktim.
'beni gerçekten seviyor musun?' diye sordu.
yanina dönüp yanaklarini avuclarima aldim, dedim ki, 'tabi ki de seviyorum askim' dedim, 'o nasil soru?'

'galiba senden başka kimse beni sevmiyor' dedi. 'dişleri telli diye efekan'i sevdim. o bile beni sevmedi.'"



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder