1 Aralık 2014 Pazartesi

OKUDUKLARIM - 21 (AZ)



Yepyeni bir haftaya yepyeni bir yazıyla başlamak istedim.


Su gibi okuyup bitirdiğim bir kitap. Hakan Günday - Az


Hakan Günday ile tanışmam Kinyas ve Kayra kitabıyla oldu. Ve hala en sevdiğim kitaplarından biridir Kinyas ve Kayra.


Geçtiğimiz hafta başladım Az'ı okumaya ve elimden düşüremedim. 


Kitap hakkındaki genel bilgilerle başlayalım.



Kitabın Yazarı        : Hakan Günday
Kitabın Adı             : AZ
Yayınevi                  : Doğan Kitap

Arka Kapak Yazısı 

AZ…Küçük bir kelime, büyük bir roman

Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az... 

O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...

Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. 
Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. 

O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında.

Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar.

Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. 

Senin ve benim gibi...


11 yaşında bir tarikat şeyhinin oğluyla evlendirilen korucu kızı Derdâ ile hapisteki bir gaspçının aynı yaştaki oğlu “mezarlık çocuğu” Derda’nın bir mezarlıkta kesişen hayatlarının, bu iki çocuğu kırk yıl boyunca her tür şiddetle yontup birbirlerine hazırlayışının, (bütün anlamlarıyla) Yazı’nın bu iki çocuğu birleştirmesinin hikâyesi. 

Çocuk şiddeti, hayatın şiddeti, aşkın şiddeti, inancın şiddeti, hırsın şiddeti üzerine, A’dan Z’ye şiddet üzerine, dilin ve yazının şiddetiyle bir roman…




Arka kapak yazısında da dediği gibi her türlü şiddeti barındıran bir kitap. Hakan Günday'ın dilini biraz sert bulanlar olmuş ama bu beni rahatsız etmiyor. Hayatın içinde olmayan herhangi bir şey yok kitapta...

Kitap hakkında tek kelime söylemem gerekirse; çarpıcı!

Çarptı geçti diyebilirim. Zaman zaman şiddet unsurları fazla geldi, tıkandım kaldım. Anlatılan olayları okurken bile kaldıramazken, bütün bunların hayatın ta içinde olduğunu bilmek ise kahretti...

Ne yazık ki bir yerlerde bazı insanlar bu tip olayları yaşıyor. Kendi hayatımı düşünüp 'çok şükür' demeden geçemedim.

Kitabın dili dediğim gibi bazı yerlerde oldukça sert ama son derece akıcı. 

Olaylar bir takım tesadüflerle kesişiyor birbiriyle, tamamlanıyor ama yine de bazı noktalarda bu kadar da tesadüf olamaz dedim. 

Kitap üç bölümden oluşuyor diyebiliriz. İlk bölümde anlattığı kahraman ile ikinci bölümde anlattığı kahramanımız üçüncü bölümde çeşitli tesadüflerin içerisine düşüyorlar.

Tek solukta bitirebileceğiniz, sürükleyici bir roman.

Okuyun, okuyun, okuyun ve okutun diyorum son olarak :)

5 yorum:

  1. geçen önünden geçmiş ve alıp almamakta kararsız kalmıştım. Keşke diyorum alsaymışım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke alsaymışsın canım, bir daha rastlarsan mutlaka al derim ben :)

      Sil
  2. Piç'i okuyup Hakan Günday'dan soğumuştum ama bu kitabı da bir çok yerde duydum.. Bir şans daha vermem gerekiyor sanırım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Piç'i okumadım canım ama okuduğum diğer tüm kitaplarını çok beğendim ben. Bir şans ver derim.

      Sil